Renklerin ve seslerin birbirine karıştığı, kelimelerin
kendiliğinden akıp gittiği coşkulu umutlu bir hayat düşledik. Onca çabaya
rağmen düşlerimiz gerçekleşmedi ve geldiğimiz noktada acılarımızla,
kırılmışlıklarımızla baş başa kaldık. Yaşam enteresan ve değişime açık bir
serüvendir oysa. Bu serüveninizde yaşadıklarınızla tek başınıza mücadele
edemiyorsanız, size bir şekilde dokunmaya çalışan insanlara izin verin.
Gerçekten güvendiğiniz, sizi incitmeyeceğini bildiğiniz, sizi kusurlarınızla da
seven insanlarına eleştirilerine kulak verin. Onlar yaşam kalitenizi
yükselteceklerdir. Sizde gördükleri eksiklikleri size karşı kullanmak için
değil, onları törpülemenize yardımcı olmak için yanınızda var olacaklar. Siz
zaten bunu biliyor, buna inanıyor olacaksınız. Böyle olduğu halde sabit fikirli
olmaya devam ederek ya da size iyi gelecek önerileri görmezden gelerek yaşamak
istiyorsanız elbette siz bilirsiniz. Bu insanlar bir süre sonra size
dokunmaktan vazgeçecektir zaten. Değişmek çok zordur, ama her zaman söylemez
miyiz önemli olanın zoru başarabilmek olduğunu. Denemeye bile çalışmıyorsanız
eğer, sizin için çaba gösterenlere haksızlıkları en büyüğünü yapmış olmaz
mısınız? Bazen baktığımızı göremeyiz. Tüm duyularımız hayata kapanmıştır. Böyle
anlarda, bizim yerimize görebilen biri varsa bu şansı elden kaçırmamak gerekir.
Sonuç hayal ettiğimiz gibi olmayabilir, fakat gören gözler bizi dipsiz
kuyulardan da çıkarabilir. Onların fikirlerine hemen karşı çıkmayın, anlamaya ve
kendinize uyarlamaya çalışın. Ama gerçekten çalışın… Elinizin tersiyle
ittiğiniz; sizin huzurunuza, mutluluğunuza ve hayallerinize açılan gerçek kapı
olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder