22.07.2020

Sanki

Rüzgara bırakılmış düşler
Uzun, buruk bir zaman kırılmasının kucağında.
Topraktan yapraklara yürüyen hayat gibi
Yaşamın tüm olağanlığında
Nefes almak gibi, son bir çırpınış gibi
Ve görmek gibi ruhunun ay ışığında.
Yan yana yürüyen iki gölgenin
Farklı yönlere uzayıp kısalması gibi
Kendi bedeninde iki ruhun birbiriyle kıyasıya savaşması gibi
Aynadan yüzüne uzanan eller gibi
Tam yanağını okşayacakken
Gözlerini kendinden kaçırmak gibi
Kendine yabancı gibi
Kendine yalancı gibi
Zaman, eşikteki ayak sesleri gibi...


London - Millenium Bridge


2 yorum:

  1. Merhaba.
    Yitik zamanlar nasıl yerine konulabilir?
    Oysa bir zamanlar ne güzel sohbetler yapılırdı.
    Ne oldu da sesler kesildi, dudaklar söylemez oldu?
    Yitirdiğim zamanı kaybolduğu yerde bulamam ama, yeni bir an'da yakalamak için kıpır kıpır içim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, yitik zamanların kendi içinde sürer elbet yolculuğu. Yeni bir günde ve yeni bir anda uyanabilmek için. Teşekkürler, yorumunuz sürpriz oldu. Uzun zamandır yazmadığımdan bakmamıştım bloğa...

      Sil

My heart wants to beat like the wings of the bird that rise. I hear the sounds of the forest. You exist in the softness of winds, You exist ...