Zamanın birinde,
Yağmuru ardımıza alıp fırtınaya doğru mu koşmuştuk?
Tam hatırlamıyorum şimdi...
Bildiğim tek şey, hiç birimiz artık eskisi gibi değiliz.
Ne olduğunu anlayamadan büyüdük.
Büyüdü bizimle birlikte;
İsteklerimiz, tutkularımız, korkularımız...
Öylesine utanıyoruz ki zayıf görünmekten,
Gözyaşlarımızı bile gizliyoruz kendimizden.
Oysa daha dün çocuktuk.
Çamurdan pasta, tahtadan arabaydı tozlu sokaklardaki hayallerimiz.
Çok sonra öğrendik hayal duvarlardan kendimize kocaman hapishaneler inşa etmeyi,
Zindanlarımızda kendimizi sonsuzluğa hapsetmeyi...
İçimizde parıldayan güneş, hala onu ilk koyduğumuz yerde.
Çoktan bıraktım ben artık büyümeyi...
Çanakkale - Sarıçay (Tahta Köprü) 1996
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder