3.08.2014

Siyah beyaz tadında bir filmden yola çıkarak...

Dün izlediğim bir filmde geçen sahnede; hastanede ölmek üzere olan bir kadın başucunda bekleyen adama şu cümleleri söyler: " Şimdi hiç acı yok, ya da herhangi bir korku. Çok iyi hissediyorum. Burası huzur dolu. Mutlu olmamı istiyordun değil mi? O zaman çok mutlu ol. Olacaksın değil mi? Hayat çok garip. Bazı ilişkilerin ismi yoktur. Seninle ben her zaman ..." cümleyi tamamlayamadan ve ilişkinin adını koyamadan kadın ölür. Adamın dinmek bilmeyen gözyaşları ile sahne sona erer. Bunun öncesinde yaşadıkları, erkeğin kadına tarif edilemez hayranlığı, ilgisi ve sevgisi ile oluşan bir dostluk, arkadaşlık, sırdaşlıktan ibaret. Kadın erkeğe hiçbir vaatte bulunmuyor. Ya da onu cezbetmek için özel şey yapmıyor. İkisini birbirlerine çeken şeyler yalnızlıkları, acıları, iç dünyaları. Erkek de ona hiçbir zaman onu ne kadar çok sevdiğini itiraf edemiyor...

Bazı ilişkiler tam da böyledir işte. Tanımlanamaz. Bir kadın ve bir erkek arasındaki ilişki tanımlanamıyorsa eğer, buna verilebilecek en uygun ad kuşkusuz "dostluk" olacaktır. Tanımı da; iki ayrı dünyanın, iki eksik insanın birbirini cinsellik, çıkar, maddiyat vs. beklemeden tamamlamaya çalışmalarından başka bir şey değildir bence. İlişkilerin bitiş noktası genellikle hep aynıdır. Tahammülsüzlük. Birbirine karşı sabrı tükenmiş her çift yolun sonuna gelmiş demektir. Kadın ve erkek arasındaki yoğun dostluk duygusu bu tahammülsüzlüğü engeller. Çünkü dostluğun yaşattığı duygular çok farklı boyuttadır. Aşk bir süre sonra biter. Erkek ya da kadın bir zamanlar deli gibi sevdiği sevgilisinden ya da eşinden ayrılmayı her şekilde göze alır. Ama bu ilişkinin temeli sağlam bir dostluğa dayalı ise işte orada durum kesinlikle daha farklı olacaktır.

Ben bu filmi kendi cümlelerimle tamamlamak isteseydim, kadın öldükten sonra adam ona başucunda şu cümleleri söylerdi: " Biliyorum, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bizim ilişkimizin bir tanımı olmadığı gibi sensizliğin de tanımı yok. Zaman buna asla çare olmayacak. Yaşamaya çalışacağım, -sensiz- boşluğa düşeceğim, tökezleyeceğim, ayağa kalkıp yoluma devam edeceğim ama yolda karşılaşacaklarımı seninle paylaşamadıktan sonra bir anlamı olmayacak. Doğarken de ölürken de yalnızız. Ben, bu iki tarih arasında yaşayacaklarımın bir anlamı, bir adı olsun istedim. O anlamı gözlerinde, varlığında, dostluğunda buldum. Bunca yaşanmışlıktan sonra çok vasat gelebilecek iki kelimeyi yine de söylemek istiyorum, seni seviyorum..."

Hayatınızda her zaman sevgiye yer verin...

                                                      Çanakkale - Kordon (17.03.2013)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İLK ARABAM

Gelir gelmez Sorardım en masum halimle... İşten yorgun argın dönen babama, Bir araba çizer miydi bana? Sevecenliğiyle şöyle bir baka...