17.09.2019

Cümlelerce Yaşanan

Verdiği her nefes, senin aldığın nefestir. Aldığı her nefes, senin ona verdiğindir. Umutlu, umutsuz bir rüya. Dengeli, dengesiz bir düzen. Sarsan, sonra da toparlayan bir devrim. Kanatırcasına ağlatırken, hiçlikten gelen ani bir gülümseyiş. Zıtlıklarla bezenmiş koskoca bir dünya. İçine sığdırabildiğin kadar sonsuz, alabildiğin ve verebildiğin kadar derin. Herkesin milyonlarca farklı şekilde tarif ettiği, ama pek azının gerçekten yaşadığı ve hissettiği. Sana karşıdan baktığında yanında olmasını istediğin, yanındayken başıyla sonu aniden yer değiştiren. Kalabalığın içinde yapayalnız hissetiren, yapayalnızken seni uçsuz bucaksız bir evrenle çevreleyen. Birinin hayatındaki en kötü hikaye, bir diğerininse bitmesini hiç istemediği cümleler. Omzunda uçarı bir tüy. Sana dokunduğunda tüm hücrelerini canlandıran. Hem yaralayan hem de onaran. Telaşını değil kendisini yaşamak istediğin. Varoluşunu kuşatan, etrafını bir tül gibi sarmalayan, sadece sana özel bir atmosfer. Aramakla bulunmayan, zamanı geldiğinde seni bulan. Yaşamın başıyla sonu arasındaki en düz çizgi. Yeni bir bahar için gelen kış. Yazdığın ama asla göndermediğin bir mektup. Önce çoğaltan, sonra az'almanı bekleyen. Okyanusken göle dönüşen. Kendini tanımlasan da tutunamadığın. Bedenindeki yaralarına, hırslarına, zaaflarına ve zayıflığına bile güzel anlamlar yüklediğin. Korkunun değil umudun çiçek açtığı. Günün batışı değil, doğuşu. Dünyayı bir kenara bırakıp sadece onu kollarına aldığın. Baktığın değil, gördüğün... Bir tarafı düz bir tarafı kördüğüm. Yaşadıkça büyüdüğün, yaşadıkça küçüldüğün. Hem zor hem de çok kolay. Bulunmadan heyecanlandıran, bulunduğunda korkulan. Zamanı durduran, hızlandıran, seni o girdabın hoyrat kollarına bırakan. Sözcüklerin tükendiği, anlamların bittiği. Her şeye rağmen renkleri canlandıran, gökyüzünü alıp kalbine dolduran. Varlığın ve hiçliğin. Yazılmaya ve yaşanmaya sayısız farklı bedende, sayısız farklı biçimde devam edecek olan sevi hikayeleri. Seninki, benimki, onunki...
Onu, bir evi dolduran eşyaları biriktirir gibi çoğaltamazsın. Onu yenilemedikçe, duvarlarını ördüğün eşsiz taşları parlatmaya devam etmedikçe, etrafı büyük ve kalın bir ağırlıkla kaplanmaya başlar, sonunda karanlıkta yıkılır gider. Sevgi, insanın varlığıdır, insana ait bir eşya değil. Sevgi, insanın nefesidir. İnsana ait bir fotoğraf değil. Sevgi, elindeki eldir. Karşındaki bir yabancı değil. Sevgi, ruhunla birlikte yol alan diğer ruhtur. Ilık bir rüzgar gibi. Onu göremezsin ama hissedebilirsin. Bu hikaye, kiminle nasıl bir yolculuk yaptığınızın değil, kiminle hangi derinlikte yol alabildiğinizin hikayesidir. Zamana ve mekana bağlı olmadan... Herkes hikayesini tek başına yaşar. Aynı anlamı yaşayan, aynı yola çıkan, aynı düşleri kuran herkes, tıpkı tek başına ölümü kucaklar gibi tek başınalığında yazar kendi hikayesini. Bu yüzden yarım kalır, tamamlanamaz yolculuklar. Tek başınalığından vazgeçemediği sürece insan, ortak bir hikayeye sahip olamaz. Bu yüzden, düşün ki düşlerin yaşansın.











3.09.2019

Over Again

To escape this pain within me,
I would get rid of my heart.

If you're absent, than where would i be?

We were fine together,
In spite of the wrong timing, we always existed.

Now if we were to go back to the beginning and come across each other,
Same day, same place, same time.

If it were to be the year of hapiness and month of love.

If i were to see you for the first time,
During a snowy weather, warmness tingling within us, on a strange evening.

If i were to look into your eyes first and then become fascinated in your words.

If i were to hold your hand and never want to let go.

Tell me,
Would you search for the meaning of life again with me?


My heart wants to beat like the wings of the bird that rise. I hear the sounds of the forest. You exist in the softness of winds, You exist ...