5.06.2019

İntihar

Yıkık dökük deniz fenerinin ardından tırmanıyordu usulca;
Yok olup yitmeden önce, son bir kez yürek ışığıyla
Yön verebilmek için insanlara.
Yani, kendisinden sonra bir deniz boyu maceraya
Yelken açacak olanlara.
Nedendir bilinmez, oralarda zaman hep pustu, ayazdı.
Üşüttü yelkenleri huysuz esen rüzgar,
Gemiler, uzak limanlara doğru yol aldı.
Milyonlarca ömre aşina dalgalar çılgınca koşuştururken kendi aralarında,
Onun bağrında bir tek ayışığı ve yıldızlar kaldı.
Gökyüzü, her gece serildi büyük bir iştahla denizin üzerine,
Pay alabilmek için mavinin sularında fısıldayan gölge sevdalardan.
Nereden bilecekti ki?
Büyünün kendi engin yüreğinden yeryüzüne serpildiğini,
Ve ona her baktığında gördüğü güzelliğin kendisinden resmedildiğini...
Dalgın bakışlarla süzdü yukarıdan mabedini,
Esirgemeden dağıttığı ilan-ı aşklardan derin bir nefes çekti,
Yumdu gözlerini denize, yıldızlara ve aya...
Asıp kendini, kendi engin boşluğunda,
İntihar etti gecenin aşk kokulu odasında.



İLK ARABAM

Gelir gelmez Sorardım en masum halimle... İşten yorgun argın dönen babama, Bir araba çizer miydi bana? Sevecenliğiyle şöyle bir baka...